Evrenin Big Bang’den beri devamlı genişlediğine inanılıyor. Bu genişleme hızının, yerçekimi kuvveti sebebiyle ilk sekiz yıl için nispeten tutarlı olduğu söylendi. Sadece bazı misyonlar, genişlemenin son beş milyar yılda hızlandığını ortaya koydu. Birçoğu bu ivmeyi ya Karanlık Enerji isminde olan gizemli bir güce ya da yerçekimindeki bir değişikliğe bağladı. Sadece yeni bir emek harcama, yerçekiminin doğasının evrenin tüm zamanı süresince durağan(durgun) kaldığını gösteriyor. Einstein’ın Genel Görelilik Teorisine nazaran, uzay-zamanın eğriliği yerçekimi sebebiyle değişmiş olur. Bu kuram, kara deliklerin varlığı ve kütleçekimsel merceklenme de dahil olmak suretiyle evrendeki bir takım fenomeni tahmin etmede doğru bulunduğunu kanıtladı. Buna karşın, bilim adamları bazı tutarsızlıklar fark ettiklerinde teoriye şüpheyle yaklaştılar. Bunlardan biri, devasa kozmik yapıların yerçekimi etkilerinin gözlemlenen kütleleriyle uyumlu olmamasıydı. Bu şüphecilik, uzayın görünmez kütleyle dolu olduğu teorisini doğurdu. Ayrıca kozmosun genişlemesi, Karanlık Enerji teorisine ve Lambda Soğuk Karanlık Madde (Lambda CDM) kozmolojik modeline yol açtı. İşleri daha net hale getirmek için, Dark Energy Survey (DES) İşbirliğinden araştırmacılar Cerro Telolo Inter’i kullandılar. -Amerikan Gözlemevi’nin Şili’deki 4 metrelik Victor M. Blanco teleskopu ve 5 milyar ışıkyılı uzaklıktaki galaksileri gözlemledi. Bununla, yerçekiminin son 5 milyar yılda değişip değişmediğini belirlemeyi amaçladılar. Ekip, görüntüleri gözlemledi ve karanlık madde sebebiyle içlerindeki ince bozulmaları fark etti. Bir yerçekimi merceği tarafınca uzay-zamanın bu çarpıtılması, bilim adamlarının yerçekiminin enerjisini bilmelerine destek verir. DES ekibi de bu yöntemi kullandı ve 100 milyondan fazla gökadanın şekillerini, tüm gözlemleriyle Genel Görelilik teorisinin tahminleriyle eşleşen şekilde ölçtü. Bulgular, American Physical Society dergisi Physical Review D’de bir makalede gösterildi.
Teknoloji Haberleri