Türkiye’nin afişlerdeki en güzel yüzü.
Tüm tanıtım filmlerinin en güzel sahnesi…
Dünyanın özlemle bakmış olduğu o sahiller.
Yamaç paraşütlerinin süzüldüğü o çam ağaçları.
Altın kumlardan örülü bir aden.
Fakat ne yazık ki ölüydü.
Şu sebeple acımasızca kirletmiştik. Ölüdeniz’i hakkaten öldürmüştük.
Üstelik cinayeti seri olarak ve taammüden işlemiştik.
Her yaz can çekişen o masmavi deniz;
Bir türlü kendisini temizleyemiyordu. Boğuluyordu.
Her yaz kahroluyorduk.
Ve her yaz başı şu haberleri okuyorduk:
“Ölüdeniz, kanalizasyon ve arıtmanın yetersizliği yüzünden hakkaten ölüyor.” Bir başka manşet:
“KİRLETEREK ÖLDÜRDÜK…”
Ve daha onlarcası.
Fakat bu yaz…
Nihayet…
Elime süper ötesi sonuçlar geçti ki…
Muğla Çevre İl Müdürlüğü ile İl Sıhhat Müdürlüğü, temmuz ve ağustos aylarında neredeyse her gün Ölüdeniz’den örnek alıp ölçüm yapmışlar.
Netice. Tertemiz…
2) İŞTE O SİHİRLİ FORMÜL
Bu başarı mükemmel bir ortaklaşa iş ile olmuş.
Büyülü formül şu:
– Mahalli yönetimle merkezi yönetim el ele vermiş.
– Cinayetin faili bulunmuş.
Evet, yanlış okumadınız.
CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Gezim Bakanlığı bir araya gelmişler.
Ölüdeniz için yetersiz olan eski arıtma tesisi yerine çağıl ve kapasitesi yüksek bir arıtma tesisi projesi hazırlanmış.
Gezim Bakanlığı 19 milyon 500 bin liralık projenin 11 milyon lirasını bağışlama etmiş.
Ve gerisini Muğla Büyükşehir çözmüş.
Doğrusu burada Kültür ve Gezim Bakanı Mehmet Ersoy ile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ü kutluyorum.
Dahası arıtma tesisinin açılışında konuşan MUSKİ Genel Müdürü Kalımlı Ülgen’in şu teşekkür hitabı, siyasal ayrışmaların ötesinde devamlı örnek olmalıdır:
“Ölüdeniz arıtma tesisi yapımı için Bakanlık fonlarından bağışlama alınması mevzusunda bizlere desteklerinden dolayı başta Sayın Vali’mize ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Dr. Osman Gürün olmak suretiyle, sürecin hızlanmasına katkıda bulunan Sayın Milletvekilimiz Hasan Özyer, Kültür ve Gezim Bakanlığı temsilcileri ile alın teri döken her insana oldukca teşekkür ederim.”
İşte bu şekilde dostlar.
Hangi partiden olursak olalım.
İster iktidar ister karşıcılık.
Bu ülkenin denizlerini, dağlarını, ormanlarını, hayvanlarını korumak, işte bu şekilde doğaüstü bir dayanışma istiyor.
Şu sebeple tabiatın siyasal partisi olmuyor.
O yüzden Ölüdeniz’in kurtuluşu gelecek için bir örnektir…
3) BODRUM-GÖCEK KİRLENİYOR
Dostlar, ne yazık ki Akdeniz’in en güzel körfezleri, koyları için aynı şeyi söyleyemiyorum. Oradaki sıkıntılar hâlâ devam ediyor.
Ankara’daki kaynaklarımdan aldığım bir rapora nazaran durum şu:
BODRUM: İlçede kent kanalizasyon sistemine yakın olmayan site, villa şeklinde gezinsel tesislerde atıksuların arıtılması için paket arıtma tesisleri kurulmuş durumda. Bodrum’da 1000’in üstünde paket atıksu arıtma tesisi var. Yaygın olarak kullanılan paket arıtma tesisleri çevre açısından oldukca mühim bir tehdit oluşturmaktadır. Doğal Bodrum’a her yıl meydana getirilen onlarca sitenin altyapısını oluşturmak mümkün olmuyor. O yüzden “paket arıtma” adı altında atıklar direkt denize gönderiliyor.
MARMARİS-FETHİYE: Selimiye, Bozburun ve Söğüt’te meydana getirilen denetimlerde; ilgili belediyeler tarafınca fosseptiklerin sızdırmaz olup olmadığına yada fosseptiği olup olmadığına bakılmaksızın işletmelere ruhsat verildiği anlaşılmıştır. Kıyı kesiminde kurulu olan ve sızdırmalı fosseptiğe haiz işletmeler hakkında 2021 yılı içinde 228 milyon TL yönetimsel para cezası uygulanmıştır.
Gene Fethiye İlçesi Kabak Koyu’nda 2022 yılı içinde meydana getirilen denetimde ilgili belediye tarafınca ruhsat verilen işletmelerin sızdırmalı fosseptiğe haiz olduğu tespit edilmiş ve 755 milyon TL yönetimsel para cezası uygulanmıştır.
GÖCEK VE AĞIR KOKU: Bir içdeniz olan Göcek’te 7’den fazla marina olduğundan kirlilik doruğa çıkıyor. Pandemi esnasında nefes alan kristal renkli denizin üstü, yeşil bir tabakayla kaplanmış durumda. Ek olarak koylar marina şeklinde olmuş. Mazot zamları sebebiyle bilhassa motor yatlar uzaklara gitmediği için günlerce, aylarca aynı koylarda kalıyor. Daha da önemlisi, koylardaki lokantaların arıtma tesisi olmadığı için kirlenme doruğa çıkıyor. Fosseptiklerden sızıntılar var…
4) ATIK TOPLAYAN TEKNE DE BUNU YAPARSA
Göcek’te giderek artan kirlenme üstüne Çevre Bakanlığı İl Müdürlüğü ile Sahil Güvenlik bir takım denetim yapmış oldu. Bir denetim esnasında atık alım teknesinin kayıtlarında 30 tekneden atık alındığı görülmesine karşın deposu boş çıktı. Teknenin lisansı iptal edildi.
Geçen hafta meydana getirilen denetimden çıkan netice ise raporlarda şöyleki:
“Göcek’te bulunan Kille Koyu, Bedri Rahmi Koyu, Sıralıbük Koyu, Sarsala koylarında 5 işletme ile 15 deniz aracı denetledi. Denetimler neticesinde Bedri Rahmi Koyu’nda etkinlik gösteren bir işletmeye 131.516 TL, bir tekneye 32.855 TL olmak suretiyle toplam 164. Milyon TL yönetimsel para cezası uygulandı…”
5) CEZA YAĞIYOR AMA
Denizlerimizdeki kirlenmenin geldiği alarm noktasını anlatmak için bazı sayıları ilk ağızdan paylaşıyorum:
“2021 YILI: Türkiye genelinde toplam 57.022 çevre denetimi yapılmış. 3.936 tesise ortalama 350 Milyon TL yönetimsel para cezası uygulanmış ve 406 tesis hakkında da etkinlik durdurma sonucu alınmış.
2022 YILI: ilk 8 ayında 41.414 çevre denetimi yapılmış, 2391 tesise 339.246.343 TL yönetimsel para cezası uygulanmış. 257 tesis hakkında da etkinlik durdurma sonucu alınmış. Bu denetimlerin 15.161 tanesi su kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak gerçekleştirilmiş. 331 tesise 54.874.311 TL yönetimsel para cezası uygulanmış ve su kirliliğine niçin olduğu tespit edilen 26 tesisin faaliyeti durdurulmuştur.”
Peki o vakit soralım.
Bu ceza kesilen tesisler önümüzdeki yaz gene açık olmayacak mı?
Olacak normal olarak. Parayı verecek. Ürünlerine zam meydana getirecek. Cezası gelenler zam olarak ödeyecek. Hepsi bu…
Evet dostlar, doğaseverler, denizciler, özetlemek gerekirse vatanseverler, son durum budur…
Eğer gene yazının başına dönecek olursak…
Ölüdeniz’in kurtuluşu büyülü formüldür.
Tüm Türkiye’de uygulanmalıdır…
Son Dakika Haberler