Marape, 31 Ağustos’ta ülkenin en büyük iki gazetesi Post Courier ve National’da verdiği tam sayfa ilanlarda, hem mahalli hem de internasyonal basın çalışanlarından kendisiyle telefonla iletişime geçmemelerini talep etti.
İlanda, soruların ve röportaj isteklerinin başbakanın medya ofisine e-posta vasıtasıyla gönderilmesi gerektiği açıklandı.
Marape’nin ofisi, ilandaki detayları başbakanın medya ekibinin WhatsApp grubunda yer edinen ve siyasal gazetecilik alanında çalışan kişilerle de paylaştı.
Independent Türkçe’de yer edinen habere bakılırsa bu mesajlarda gazetecilerden “ülkenin iyiliği için çalışmalarının ve başbakanı desteklemelerinin” istendiği bildirildi.
Papua New Guinea PM takes out advert urging journalists to stop calling him direct https://t.co/l8vpzXXNqI
— Guardian Australia (@GuardianAus) September 2, 2022
Gruptaki mesajlaşmalarda medya ekibinde çalışan bir yetkilinin, ilandaki öğrenci uyulmaması durumunda, gazetecilerin Marape’nin basın toplantılarına erişimini sınırlandıracaklarını belirttiği de ifade edildi.
Birleşik Krallık (BK) merkezli Af Örgütü’nden Kate Scheutze, bunun basın özgürlüğü açısından çekince oluşturduğunu belirterek, “Gazetecilere ‘Ülkeye dair bizim vizyonumuzu savunmalısınız’ demeleri endişelendirici. Basın özgürlüğü bu değil” dedi.
Mayısta da Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin ülkeye yapmış olduğu ziyarette, gazetecilerin bazı basın toplantılarına katılımının ya da Yi’ye sual sormalarının zorla izin verilmediği öne sürülmüştü. Pekin ise iddiaları yalanlamıştı.
Marape’nin ofisi, BK’nin önde gelen gazetelerinden Guardian’ın e-postayla gönderilmiş olduğu yorum talebine cevap vermedi.
Avrupa’da korkutan “gübre krizi”
Son Dakika Haberler